4 Haziran 2015 Perşembe

Alkolle

                                                                                                                                                                           
                                                                                                                             

O, belki her akşam iş çıkışı tv karşısında yudumladığınız, belki de ağzınıza sürmediğiniz… onu sevdiniz ya da nefret ettiniz. Onun adı ; “Alkol” ve ben onu, ondan dinlemeye geldim.
1-Merhabalar.  Öncelikle bu söyleşiyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Merhaba. Aslında, benim hislerimi sormaya geldiğiniz için ben teşekkür ederim.
2-Aklımda onlarca soru var. Sizinle tanışmak beni heyecanlandırdı. Ancak belirtmeden geçemeyeceğim, beklediğimden daha sakin yaradılışlı buldum sizi.
Çekinme.” Daha hınzır, şuh kahkahalar atan birini bekliyordum ama sıradanmışsın.” demek istiyorsun. Sorun değil. Öyleyim. İnsanlar beni gözlerinde çok büyütüyor.
3- Büyütmek demeyelim de , kabul edin sizinleyken yaşananlar pek sıradan ve sakin olaylar olmuyor.
Çünkü ben onları serbest bırakıyorum. İdama mahkum birinin zincirlerini koparan keski gibiyim ben.
4-Bunu biraz açar mısınız?
Ben, insanların kendilerini aklamak için kullandıkları, sol omuzlarında oturup kötü şeyler falan yapmalarını fısıldayan bir melek falan değilim. Tabiatım gereği, hissettiklerini özgür bırakmalarına yardımcı oluyorum sadece.
Tek yaptığım; onlara kendileri olmaları fırsatını tanımak. Var olmak dışında bir amacım yok.
Neşeli, efkarlı, sevişken, çığırtgan, şiddet yanlısı  ya da trafik canavarı olmaları onların suçu. Aslında oldukları şeyler bunlar. Benimleyken göstermekten korkmuyorlar, korkmuyorsunuz olan bu.
5-Anladım. Demek istediğiniz şey, sizin masum olduğunuz mu?
Kesinlikle. Kimse tabiatı yüzünden suçlanamaz. Ben, olduğum halimle kimseye zarar vermiyorum.
6-sizce insanlar neden içmek için genelde dış mekanları seçer?
Çünkü benim için gitmiyorlar. Yasakların dışındaki durumları kast ediyorum elbette. Bardaki “yalnız adam/kadın” olmak bile öğrenilmiş bir rol, tipleme bana göre.
Sosyallik, çiftleşecek birini bulmak, eğleniyor görünmek ve kabul görmek için. Sadece benim için geliyor olsalardı, çok daha huzurlu olurduk.
7- Peki merak edilen bir başka konu; sigara hakkında ne düşünüyorsunuz? En yakın arkadaşınız mı gerçekten?
Saçmalık. Bunu okursa kalbi kırılır mı bilmiyorum ama dobralık benim işim. Sevdiğim biri. Fakat şöyle bir algı var; birleşiyoruz ve insanları –onlar için- kötü şeylere yönlendiriyoruz.
El ele verip kötü adam kahkahaları atmıyoruz. Doğası gereği boğaz kurutan bir yapısı var, benimse ıslatan. Fiziksel açıdan yakışmamızdan başka bir nedeni olamaz. Tamamen demin bahsettiğim rollerle ilgili diye düşünüyorum. Şahsen sevdiğim biridir. O ayrı.
8-Son zamanlarda Türkiye’deki “Alkol dostunuz değildir.” İbaresi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Doğru. Dostunuz da değilim, düşmanınız da.
9- Yasaklardan bahsettik. Artık Türkiye’de akşam ondan sonra alınmanız yasak. Bu sizi durduruyor mu? Şöyle diyeyim, yasaklar size sahneye çıkması yasaklanmış bir sanatçı gibi hissettirmiyor mu?
Yasaklar…( Gülüyor.) tabiiki durdurmuyor. Bunlar, sadece uzaktan bakıp gülmeme neden oluyor.
Kimi ülkede bir öcüyüm, kimindeyse festivallerim var. Nasıl desem, ben çok yaşlı biriyim. Yüzlerce yıldır o kadar farklı muamelelere maruz kaldım ki ,  artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor.
Kiliseye bile gidiyorum. Ne desem ki, bazen şımarıyorum bu kadar ilgilenildiğime. Ama bir yandan da üzülüyorum. Kana karışmadıktan sonra varlığım anlam kazanmıyor sonuçta.
10-Suçlunun her daim insanlar olduğunu çıkarabilir miyiz bundan?
Ben insanların –doğru tabirse eğer- kötü tabiatlı olduğuna inanıyorum. Asla sorumluluk almaktan hoşlanmıyorsunuz. Zimbardo ‘nun deneylerini duydunuz mu? Gazeteci adayı olarak duymuş olmanız lazım çünkü. Bazen üniformalara, bazen kapitalizme, bazense bana atıyorsunuz sorumluluğu. Aslında yönetim tamamen elinizde.  Anlatabiliyor muyum?
Kendi kendinize ahlak kuralları koyup, kendi kendinize yıkıyorsunuz. Cesaret verdim diye de suçlu ben oluyorum. LSD de Jimi Hendrix’ e ilham verdi. Kimse bunu takdir ediyor mu peki?
11- Haklısınız. Biraz bencil canlılarız sanırım.
Biraz mı? Burada söyleşi yapan sen bile beş yaşında olanlar için beni suçlayıp durmadın mı? Şimdiyse günah çıkarıyorsun. İlk değilsin, son da.
12- Aydınlandım diyelim.
Senin adına sevindim çocuk. Hayatlarınızın sorumlusu ben değilim.
13- Son olarak geldiğiniz için teşekkür ederim.

Ben gelmedim ki, sen bana geldin; tüm insanlar gibi.