Etrafımdaki
bütün insanlar ağırlık kaldırıyor, koşuyor, kitap okuyor, film izliyor, müzik
dinliyor, işleriyle ilgili araştırmalar yapıyor. Dışarıdan bakıldığında bunlar
güzel şeylermiş gibi görünebilir. Hatta güzeldir de belki. Ama bu işleri neden
yaptıklarını biliyor musunuz? Bu yazı benden "kişisel gelişim"
meraklılarına gelsin.
"Bugün
yeni bir kitap aldım, bunu iki gün içinde bitirmem lazım.", "Yeni bir
rock grubu keşfettim, tüm albümlerini
dinleyip, tüm şarkılarının isimlerini ezberlemem lazım.", "Abi
şu yönetmeni duydun mu? Adam resmen efsane. Tüm filmlerini izlemem
lazım.", "Lanet olsun yine projeler var, bunları sabaha kadar
halletmem lazım." Hepimiz arada sırada bu cümlelerin türevlerini kuruyoruz bazı ortamlarda konuşurken veya kendi kendimize düşünürken. Önemli olan bu cümleleri
ne kadar az kurduğumuz değil. Önemli olan bu cümleleri neden kurduğumuz.
İnsanlar
kişisel gelişimin gücünü keşfetti ve her şey sahteleşmeye başladı. Toplumda bir
insan konuşulan bir konu hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursa, o kadar
konuşma hakkı kazanıyor. O kadar bilgiyi de boşuna öğrenmiyor ya zaten,
lügatında ne varsa hepsini ortaya döküyor bir anda. Bu insanın öğrenme sebebini de artık
görebiliyorsunuz rahatlıkla: Hırs. Her zaman daha iyi olmak. Her zaman konuşacak
bir şeyler bulmak. Her zaman daha iri bir vücuda sahip olmak. Her zaman daha
düzgün kalçalara ve en az kalçaları kadar geniş bir müzik kültürüne sahip
olmak. Bu şeyleri "daha iyi olmak" için öğreniyorsanız lütfen gidip
kendi kendinizi dışlayın. Daha iyi olabilmek için yapılan her şey
dolandırıcılıktır benim gözümde.
Okuyor.
Sürekli okuyor. Bir şeyler daha öğrenebilmek için, hakkında konuşabileceği bir
şeylere daha sahip olabilmek için sürekli okuyor. Siktirip gitsin o her kimse.
Çünkü sizden bir bok olmaz. Çünkü siz sahtesiniz. Çünkü siz, gelişmeye
çalışmakta olan toplumun arkasından koşan, kel götlü birer maymunsunuz. O maymunla
aranızdaki en büyük farkınız; gelişme hırsınız. "Ne kadar gelişmişsen o
kadar ezersin." düşüncesini, o ufacık beyninizin her köşesine yerleştirmişsiniz.
Yanıldığınızın farkına varmayacaksınız ölseniz bile. Bu konu benim canımı sıkıyor.
Karnımın
içinde bir şeyler var da, size teker teker kafa atmak istiyor sanki. Dışarıda
kocaman bir hayat var yaşanacak; ama siz kendinizi her şeye kapatıp
"kişisel gelişiminiz" üzerine yoğunlaşıyorsunuz. Kusura bakmayın da
-veya bakın, sikimde değil-; sizin kişiliğiniz mi var? Hayatınıza soktuğunuz
tek kural "daha iyi olmak" ve bunu başarabilmek için her şeyi yapıyorsunuz. Sırf IMDB En İyi 250 Film Listesi'nde diye, sevmediğiniz filmleri izliyorsunuz.
Üç notayla çalınan sikik sokuk şarkılar dinliyorsunuz 65.000.000 izleyen
sayısına ulaşmış diye. Ali'nin karın kaslarını gördün mü? Ben de six-pack
yapacağım, yedi kilo protein tozu aldım bugün. Protein tozu iyi kanka, sikini
de 2-3 santim uzatıyormuş düzenli kullanımda. O zaman sen düzenli kullan,
neredeyse iki katına çıkacakmış bak.
Sizler
birer dolandırıcısınız! Sizler alçaksınız! Siz, kişiliği siktir edip gelişime
odaklanacak kadar sik kafalısınız! Siz, çok daha enteresan küfürler hak
ediyorsunuz aslında ama; onları da çalacağınızı bildiğim için içimden sövüyorum
size.
Gitmeden
önce bir iki not vereyim sizlere, isteyen uygular, istemeyen uygulamaz. Umrumda
değil. Bir konu hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız o konuyu etrafta hava
atmak için değil, kendi beyninizi tatmin etmek için değil, o konuyu merak
ettiğiniz için araştırın. Merak lan, merak! Bizi taşlı sopalı çıplak adamlardan
bu halimize getiren en büyük şey; merak. Herif elektriği kendimi geliştireyim
diye mi buldu sizce? Tesla kendini geliştirmek için mi çıktı yola da ortalığın
amına koydu? Graham Bell, komşusuna hava atmak için mi telefonu buldu? Merak
eden adam gelişip bir şeyler başarır, hırs yapan değil.
Gelişimi
mecburiyet haline getirenler hayatı çözmek için uğraştıklarını söyleyip,
aslında hayattan bir sikim anlamayan birer burnu havada orospu çocuğu haline
geliyorlar. Önemli olan dört şey var: Samimiyet, dürüstlük, "kişilik"
ve merak. Gerisi kişisel gelişimcilerin götüne girsin.
Yaza Mazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder