İnsan hayal edebilen ve bu kurduğu
hayallerle kendini kandırarak hayatta kalabilen bir canlıdır.
Hayal kırıklığı ise düşünce işleyişinin çuvallamasıdır.
Hayal kırıklığıyla dolu bir hayatta insan yaşamak istemez çünkü
yaşaması için kendini kandırma ilizyonu artık işe yaramamaya
başlamıştır.
Ben çocukluğumdan beri hayal
kuramıyorum, çünkü kurduğum her hayalin çok kısa bir süre
sonra yıkılmasından sonra hayale karşı bağışıklık kazandım
galiba siz insanlardan ve insansı davranışlardan nefret etmemin
nedenlerinden bir tanesi bu, örneğin kurduğum hayal, annemin ve
babamın yanımda olmaları ve benimle konuşabilmeleriydi,
öldüklerini biliyordum ya da en azından ve o zamanlar ölümün
bir daha onları asla göremeyeceğim demek olduğunu da, bu hayalimi
güvenlik görevlisinin gece beni yatağımdan çıkartıp odasına
götürmesi ve donunu çıkartıp beni kucağına oturtmasına,
sürtünmesine kadar sürebildi. Çocuktum ve ruhuma tecavüz
edilmişti, o iğrenç ağız kokusu, çalı bıyıkların ördüğü
yapışkan dudaklar ve sert kollar, her gözümü kapattığımda
kulağıma gelen o sapık sesi. Bundan sonraki hayallerimin çok azı
çocukça olmuştu kısa bir süre sonra ise oradan kaçma hayalleri
kurmaya başlamıştım.
Defalarca yakalandım ve her
yakalandığımda müdürenin bana verdiği oda cezası ve her gün
sabah hadamenin akşam güvenlik görevlisinin beni ziyaret etmesi ve
elleriyle vücudumda ellemedik yer bırakmamaları, sürtünmeler
öpmeler ve okşamalar...
Son kaçışımdan bu yana hiç hayal
kurmadım ama şimdi bir tane kuruyorum, ölmek ve kurtulmak fakat
hayallerimin tekrar "sikilip atılmasından" korkarak
hayallerimi "siken" herkesin hayatlarını sikeceğim...
Kofti Yazar Aktardı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder